Ramazan Ayı ve Güzellikleri

Rahmet ayı yine geldi ve içimizde kıymetini ne kadar bildiğimizi düşünüyoruz. Oruç tutmanın getireceği güzelliklere umutla bakıyoruz. Ramazan iklimini yaşamak, hayatımıza şuur katmak demek. Dünyevi hazlardan uzaklaşmak, nefsimizin arzularına dur demek ve şuurumuzu tazelemek için oruç tutmak önemli. Bu, bize iyilik getiriyor. Ramazan-ı Şerif’i sadece oruç tutmak değil, ruhani bir şuur olarak yaşamak gerekiyor. Bu bizim için bir devrim demek. Her sene Ramazan başladığında daha iyi bir insan olmaya çalışıyoruz. Bu bizi nasıl etkiliyor, ne gibi hislere kapılıyoruz? Bu, gerçek bir arınma ve yenilenme hissi. Bu ne büyük bir nimet ve saadettir!

“Ramazan ayının başladığını haber veren bir mahya, yoğun bir iş gününden sonra, kar altında yapılan bir yolculuğun sonunda, sokağına girince evinde yanan ışıkla ısınmaya başlayan bir yolcu ne demek istediğimi anlayacaktır” diyor ‘Taşı Taşırmak’ kitabında Ahmet Murat.

Ramazan-ı Şerif’e kattığı güzellikleri hissetmek gerekiyor. Kent hayatının karmaşasında bu güzellikleri ihmal ediyoruz. İftar sofralarını donatırken israf etmemeye dikkat etmeliyiz. Oruçlu olmanın nezaketine uygun davranmalıyız. Kendi aramızda kardeşlik bağlarını güçlendirmeli, birbirimize karşı saygılı olmalıyız. Orucumuzu tam olarak tutarak manevi iklimi yaşamalıyız. Şuurumuzu canlı tutacak şeyler yapmalıyız. İstiğfar etmeli, günahlarımızı düşünmeliyiz. İyilik yapmalı, hayır tavsiye etmeliyiz. Bu, Ramazan ayının nimetlerinden faydalanmamızı sağlar.

“Allah rahmeti yüz parça olarak yaratmış ve doksan dokuzunu kendi nezdinde tutmuştur. O, yeryüzüne rahmetin bir parçasını indirmiştir ki yaratılmışlar bu bir parça dolayısıyla birbirlerine merhamet ederler, öyle ki bu rahmet dolayısıyla kısrak, yavrusuna bir zarar gelmemesi için toynağını kaldırır” diye bir hadis-i şerif… İşitene, okuyana, öğrenene vallahi iyi geliyor.