Tuncer Bakırhan: ‘Gel masaya, al İmamoğlu’nu’… AKP, CHP, MHP sözleri

“`html

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, T24.com muhabirleri Gökçer Tahincioğlu ve Ceren Bayar’a verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu:

-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “AK Parti, DEM, MHP olarak birlikte yürüyoruz” ifadesi büyük tartışmalara sebep oldu. Üç partinin bir anayasa anlaşması yapacağı yönünde yorumlar gündeme geldi. Bununla birlikte, partiniz böyle bir ittifak yapılmayacağını belirtti. DEM Parti’nin pozisyonunun daha iyi anlaşılabilmesi adına ‘anayasa ittifakı’ hakkında nasıl bir yorumda bulunursunuz?

Anayasa değişikliğinin seçim sürecinden önce gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini sorgulamak gerekiyor. Bu kadar kapsamlı bir anayasa yapmanın kolay olduğunu söylemek pek gerçekçi değil. Bazı gruplar esası çarpıtma çabasında. Biz her zaman ‘üçüncü yol’ dedik ve 15-20 yıldır bu yönde ilerliyoruz. Hiçbir zaman sadece bir veya iki siyasi partinin yanında yer almadık. Kendi vizyonumuzu ve politikalarımızı yaymaya çalıştık. Zaman zaman yollarımız belli seçim dönemlerinde kesişebiliyor; Kent Uzlaşısı gibi. Seçim stratejilerimiz, başarımızı sağlamak amacıyla gelişiyor ve bunu başarıyla uyguladık. Bazen toplumsal ihtiyaçlar siyaseti biçimlendiriyor. Ancak biz kendi özgün politikamızı bağımsız bir şekilde sürdürdük.

Bugün Türkiye’nin yüzyıllık sorunları üzerinde duruyoruz. Bu mesele, ülkenin birçok yönünü etkileyen ve toplumsal ve ekonomik sorunların kaynağı olan bir durum. Ancak bu yüzyıllık sorunun derinliğine dair yeterince odaklanılmıyor. 50 yıllık çatışma sürecinin bir parçası, kayıtlardan siliniyor. Bu oldukça önemli bir gelişme, ancak fazla ilgi görmediği için negatif yorumlanıyor. Hükümet yetkilileri bu durumu sığ bir biçimde ele alarak, meseleleri belirli siyasi amaçların gerçekleştirilmesi için kullanmaya çalışıyor. Bütün bunlar bizim tanımımızı ve süreçlerimizi yansıtmıyor.

“İKTİDARIN KAYBETMESİ İÇİN ÇALIŞTIK”

İktidarın seçilmesi yönünde bir çabamız olmadı. Aksine, iktidarın kaybetmesi için çabalar sarf ettik. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek vermedik. Tabanımız rakibine açıkça oy vererek bu durumu belirtti. Gizli bir gündemi olan bir partinin, halkın gözü önünde transparan politikalar yürütmesi mümkün değildir. Biz siyaseti seçimlerden bağımsız, partiler üstü bir perspektife oturtuyoruz. Bununla birlikte, bu meseleyi sadece seçim sonuçlarıyla değerlendiremeyiz. Bu durum, bireylerin veya partilerin ötesinde bir değere sahiptir.

“NİÇİN GİZLİ BİR ŞEY YAPALIM?”

-Sizin bu siyasi tutumunuza inanan bir kesim var ama karşıt görüşler tarafından ‘İktidar, DEM’in hassasiyetini kendi çıkarları için heba etmek istiyor’ algısı da dolaşıyor.

Ama biz zorlanarak bir yere çekilmeye çalışan bir parti değiliz. İşte bu özgüvenle konuşuyoruz. Biz, bir yandan Kürtlerin oyunu almak için çaba sarf ederken, diğer yanda ırkçı ve demokrasiyi inkar eden bir anlayışla asla ilişki kurmadık. Cezaevinde ve mücadele ettiğimiz her alanda kendi doğrularımızı savunduk.

Gizli saklı işler yapmaya gerek yok, ayrıca mevcut iktidarın ne düşündüğünü de bilemiyoruz. Bizim niyetimiz bellidir; Kürt meselesi demokratik yollarla çözülsün. Türkiye’nin demokrasi sorunu demokratikleşmeyi birlikte sağlamalıyız. Bu bizim en öncelikli amacımız. Başka bir hedefimiz yok.

“HUKUKUN RİYAZI YOK, İNSANLAR TEDİRGİN”

Demokratik bir adalet sistemi yok, hukuk yok, insanlar tedirgin. Neler olabileceği konusunda bir belirsizlik yaşıyorlar. Sıradan bir vatandaş bile izlendiğini düşünüyorsa, bu demektir ki toplumda bir psikolojik baskı oluşmuş. Bu durumda iktidar sürecin neresinde, neyi amaçlıyor bilmiyoruz, fakat konuşulacak çok şey var. Daha ilk adımlarımızı atıyoruz ve bu konuda öngörülerde bulunmak pek doğru değil.

Biz her zaman Türkiye’nin demokratikleşmesini ve toplumsal barışını sağlamak için çalışıyoruz. Ekonomik, siyasi ve sosyal sorunların ortadan kalkmasını istiyoruz. Eğer bir seçim yapılması gerekiyorsa, halkın iradesi belirleyici olmalıdır. Bir partinin taraf olmasının büyük bir anlamı yok, 86 milyon insanın olduğu bir ülkede biz sadece bir parçayız ve bu parçanın etkisi sınırlıdır.

“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ BAŞKA BİR İŞ”

Gelelim anayasa değişikliğine. Anayasa, sosyal bir sözleşme olarak tanımlanmalıdır. Yani sadece bir partinin tekelinde bir metin mi olmalıdır? Ülkenin gelecek on yıllarını belirleyecek bir sözleşmeyi bir partinin kendi çıkarlarına göre mi şekillendirecek? Diğer partiler buna uymak zorunda mı?

Bu tartışmalar, süreç karşıtlarının oluşturduğu tartılmalardır. Partimizin şu anda böyle bir gündemi ve önceliği bulunmamaktadır.

“SORUNLAR ÇÖZÜLDÜKTEN SONRA DEMOKRATİK ANAYASA”

Türkiye’deki adalet, hukuk ve özgürlük sorunları çözüldükten sonra, toplum bir ‘demokratik anayasa’ yapalım derse ve toplum bunu desteklerse, elbette ki bu talebi dikkate alacağız.

“DEM PARTİ BU DEĞİŞİKLİĞE ‘EVET’ DER Mİ?”

Buradan kamuoyuna bir mesaj vermek istiyorum: Eğer bu anayasa metninde Kürt meselesinin çözümüne dair unsurlar yoksa, demokratikleşme sağlamıyorsa, kadın, genç ve Alevilerin eşit yurttaşlık hakları güvence altına alınmıyorsa, doğa tahribatı devam ediyorsa kim buna evet der? DEM Parti böyle bir değişikliğe ‘hayır’ diyecektir. Eğer birileri bunu gündeme getiriyorsa, açıkça ‘Kürt meselesinin çözümüne karşıyım’ demelidir, bunu saygı duyarım.

“ÖCALAN İLE GÖRÜŞMELERDE BU GÜNDEM YOK”

(…) -Sizce CHP masada olmalı mı?

Evet, CHP’nin masada olması gerektiğine inanıyorum. ‘Masa, siyaset minderi gibidir, kaçan kaybeder.’ Barış istiyorsak, bu süreçte herkes masada olmalı.

(…) -Bu süreci toplumun anlamadığını düşünmüyor musunuz?

Herkesin ortak paydada buluşması gerekiyor. Bu sadece DEM Parti’nin bir durumu değil, tüm Türkiye’nin sorundur. Türkiye’nin geleceği için gereken adımlar hiç ihmal edilmemelidir.

Sonuç olarak, herkesin bu süreçten sorumluluk alması ve masada yer alması gerekiyor. Barış ve demokratik toplum konusunda ortak hareket edersek, ancak o zaman gerçek bir çözüm sağlayabiliriz.

“`

Related Posts

Çanakkale Boğazı’nda sürüklenen tekne kurtarıldı

Çanakkale Boğazı’nda makine arızası nedeniyle sürüklenen tekne Kepez’e yanaştırıldı.

Sabiha Gökçen Havalimanı’nda tarihi rekor

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, dünkü operasyonlarını tek pistte yürütmesine rağmen günlük uçuş ve yolcu sayısında tarihi bir rekor kırdı.

Özgür Özel duyurdu: Ferdi Zeyrek’in kızı hangi bölümü kazanıyor

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hayatını kaybeden Ferdi Zeyrek’in kızı Nehir’in YKS’de hangi bölümü yazacağını ve aldığı puanı “Hepimizin gözü aydın diyerek paylaştı.

CHP’li Bakırlıoğlu’ndan Malatya Yeşilyurt’ta rezerv alanı ilan edilen dükkanlar için açıklama

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde 187 dükkanın rezerve yapı alanı ilan edilmesine ilişkin “15 parselde toplam 324 bin metrekarelik alanda GEDAŞ 2 milyar 55 milyon lira olarak değerleme yapmış. Bizim yaptığımız çalışmada bu söz konusu 15 arazinin en düşük fiyatı 3 milyar 415 milyon lira. Burada 1 milyar 360 milyon lira en düşük fiyatla bir kamu zararı vardır. Burada büyük bir peşkeş vardır. Kamu şirketi GEDAŞ’la bizim yapmış olduğumuz çalışma arasında rayiç değerler arasında nasıl böylesine büyük bir fark olabilir” dedi.

Aydın’da bıçaklı kavga: Bir kişi ağır yaralı

Aydın’ın Efeler ilçesinde çıkan tartışmada bıçaklanan bir kişi ağır yaralandı.

Gazze’deki soykırımda 19 bin çocuk katledildi

Katil İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana 125 bin ton patlayıcıyla saldırılar düzenlediği Gazze’de, 19 bin çocuk yaşamını yitirirken, on binlercesi de öksüz bırakıldı. Hayatta kalan yüz binlerce çocuk ise yetersiz beslenme ve gıda eksikliği nedeniyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.